Yatlar, katlar, arabalar! Devlet hanginize baksın?
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat sektörünün 'stok eritme planı' kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Sabah yazarı Dilek Güngör, bugünkü yazısında, son günlerde sıkça tartışılan konutta "stok eritme planı" tartışmalarını ele aldı. İnşaat şirketleri borç içerisindeyken, sahiplerinin lüks hayatından taviz vermemesine dikkat çeken Güngör, stok eritme planı bekleyen inşaatçılara "Keşke siz de bire 10 kazandığınız fiyatlarda ısrar etmeseydiniz de bu kadar stok biriktirmeseydiniz. Çuvaldızı biraz da kendinize batırın!" diye seslendi.
İşte Dilek Güngör'ün o yazısı:
Son günlerde konutta "stok eritme planı" tartışmaları aldı başını gitti.
Bir tarafta inşaatçılar, diğer tarafta devlet, öbür tarafta bankalar...
GYODER, KONUTDER ve İNDER stokları devlete yıkan bir taslak ortaya attı. Emlak Konut GYO anında yalanladı. Bankaların böyle bir plandan haberi yok. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bildiğim kadarıyla sadece inşaata özel bir çalışma yapmıyor. Bütün sektörlerin röntgenini çıkarıyor. Ama şimdilik o kadar...
Bence burada asıl mesele konunun dayatmaya çevrilmesinde... Hepimiz inşaat sektörünün Türkiye için önemini biliyoruz.
İstihdama ve büyümeye katkısını görüyoruz.
250 alt sektörü beslediğinin farkındayız.
Ama bunlar tehdit unsuru olarak kullanılamaz.
***
Zannımca, sektör "Nasılsa hepimiz aynı gemideyiz, kimsenin batmasına izin verilmez" psikolojisine kapılmış.
Bu da, piyasada ahlaki çöküntü yaratmış durumda...
Bakıyorsunuz, adamın şirketinin borcu dağ gibi... Bankalar borcu yeniden yapılandırıp şirketin işine devam etmesini istiyor.
Patron servetinden bir kuruşu şirkete koymuyor. Eşi, çocuğu, kendisi ultra lüks yaşıyor. Masajdan, kuaförden, spor salonundan çıkmıyor.
Bir başkasını görüyorsunuz.
Şirketin borcu da stoku da çok.
Fakat, patronun çocukları altında son model arabalarla fink atıyor.
Kendisi yatından, uçağından, Maybach'ından taviz vermiyor.
Diğeri şirketine borçlarından dolayı bir şey olması durumunda kendini garantiye almış... Ya parasını yurtdışına kaçırmış ya da eşinin mücevheratını bile arkadaşının kasasınakoydurmuş...
***
Anlayacağız, patronlar zengin, şirketleri borçlu. Devlet babadan destek bekliyorlar! Bu basiretsiz ve hoyrat tüccarlık kafasından bir an önce kurtulmamız gerekiyor.
Biliyorsunuz, bugüne kadar hükümet sayısız destek paketi çıkardı. Faizler düşürüldü. Yabancıya satışın önü açıldı.
Keşke siz de bire 10 kazandığınız fiyatlarda ısrar etmeseydiniz de bu kadar stok biriktirmeseydiniz. Çuvaldızı biraz da kendinize batırın!
-
HamidiyeSüvarisi 5 yıl önce Şikayet EtDevletimiz bu üç kâğıtçılara tokadı indirmelidir.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Levent 5 yıl önce Şikayet Etbir evin maliyeti en lüks 120 metre kare ev 75 bin lira en dandık semtte bir ev fiyatı 250 binden başlıyor 1 milyon tl ye kadar dayanıyor 250 binlik evler gece sokağa çıksan kurt sürüleri ve domuzlarla karşılaşmak bir nevi safarı hayatı yaşamak isteyenler için ideal batan fırmaların sahiplerinin bütün mal varlıklarına el koyulsun devler sadece zenginlere çalışmaz birazda fakirlere bakmak lazımBeğen Toplam 1 beğeni
-
Dobra 5 yıl önce Şikayet EtBu icralık malları kovalayacam arkadaş bu müteahhitlere acımayacaksınBeğen Toplam 1 beğeni
-
safak 5 yıl önce Şikayet EtGerçek fiyatına verin satılsınBeğen Toplam 1 beğeni
-
Namık 5 yıl önce Şikayet EtÖnce kendilerine göre imar çıkaranlar. Ayrıca imar affı da çıkacağını bileler. dikine ve imara aykırı fazladan binaları diktiler. öylesine ki 5 daire olacak yere tam 25 daire yaptılar. satıp ortadan kayboldular. yeni sahipleri imar affi ile ugraşıyor. diğer yerlere de yok artık sistem değişti yatay mimari dediler. adamın 10 dairelik yerine 5 daire izin ancak verdiler. Allah herşeyi görendir.Beğen Toplam 2 beğeni