Eşler arasında mal paylaşımı nasıl yapılıyor?

Bitmez denilen aşklar, herkesin imrenerek baktığı dillere destan evlilikler, bir yastıkta kocaması gereken mutlu çiftler günün birinde yolun sonuna gelebiliyor.

Eşler arasında mal paylaşımı nasıl yapılıyor?
Eşler arasında mal paylaşımı nasıl yapılıyor?
GİRİŞ 13.01.2011 18:19 GÜNCELLEME 13.01.2011 18:19
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Bir gün bitecek düşüncesiyle evlenilmediği gibi hiç kimse de mutlu giden bir evliliği sonlandırmak istemez elbette.

Ancak taraflar için artık hayat çekilmez bir hal aldıysa başka bir yol gözükmez ufukta. Mutlulukla çıkılan yolda kanlı bıçaklı ayrılıklar bugün sadece magazin dünyasında yaşanmıyor.

Toplumun her kesiminden eğitimli-eğitimsiz, köylü-kentli, zengin-fakir vatandaşın hayatında boşanma sonrası mal-mülk paylaşımı mutlaka gündeme geliyor ve sorun yaratıyor. Sahip olunan mülkün değeri paralelinde vazgeçilmezliği artıyor. Taraflar birbirlerinden vazgeçseler bile gayrimenkullerinden kopmak istemiyorlar.

Sebep şiddetli geçimsizlik

Bireylerin boşanmasında en önemli faktör geçimsizlik. Bunu yaratan nedenlerin başında da ilgisizlik, sorumsuzluk, kıskançlık, çocuk nedeniyle yaşanan anlaşmazlıklar, ekonomik sıkıntılar, kopukluk ve bedensel uyumsuzluk geliyor.

Geçen yılın 26 bin 138 çift boşanırken bu yıl boşanan çift sayısı 23 bin 527 oldu. Boşanma sayısında en büyük düşüş yüzde 26.3 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde gözlenirken, Batı Marmara Bölgesi’nde yüzde 1.2’lik bir artış gerçekleşti.

2010 yılında meydana gelen boşanmaların yüzde 3.3’ü bir yıldan az bir sürede, yüzde 36.7’si 1 ila 5 yıl arasında, yüzde 21.3’ü 6 ila 10 yıl arasında geçekleştiği tespit edildi. 11-15 yıllık evliliğini bitirenlerin yüzde 14.9 olduğu, 16 yıldan fazla süredir evli olanların boşanma oranları ise yüzde 23.5 olarak belirlendi.

Öfkenizi kontrol altında tutun

Bildik tavsiyeler olabilir ama insan boşanma psikolojisi içindeyken mantıklı çözümlerin çoğu aklından uçup gidiyor; yanlış şeyler yapmaya daha çok meyilli oluyor.

Boşanma olayını en basit bir şekilde düşünmeye çalışırsak, belirli bir zaman önce hayatınızı birleştirdiğiniz, karşılıklı paylaşımlarınızın olduğu kişiyle bir takım sebeplerden ötürü hem fiili hem de resmi yollarınızı ayırmanızdır.

Bu süreçte, her zaman basit bir şekilde ilerlemiyor. Çoğu zaman kin, nefret, öfke ve intikam duyguları da karışıyor. Özellikle ayrılık kararı tek taraflı alındıysa, senelerce süren bir dava süreci yaşanıyor ve tarafların birbirine öfkesi daha da artıyor.

Çok fazla uzayan ve bir çeşit intikam savaşına dönen boşanmalar, her iki tarafın da çeşitli psikolojik problemler yaşamasına ve yaşanılacak güzel bir hayatı ertelemesine sebep oluyor.
 

Eşler arasında mal paylaşımı

Geçmişte yaşananlar, çözülemeyen sıkıntılar nedeniyle boşanma davası ile birlikte intikam davası da başlıyor. Karşı tarafın karşılayamayacağı talepler veya farklı yollardan eski eşi yıpratma amacı güdülebiliyor.

Peki, boşanmaya karar veren çiftler arasında mülk paylaşımı nasıl yapılıyor? Av. Barış Özdemir, “Eşler arasında boşanmanın gerçekleşmesinden sonra mallar, tabi oldukları mal rejimine göre paylaştırılır.

Evlenmeden önce veya sonra taraflar arasında Türk Medeni Kanunu’nda yazılı mal rejimlerinden bir tanesi seçilebilir” diyor.

Nedir bu mal seçimi? Herhangi bir sözleşme yapmamış çiftler yasal mal rejimine tabii olmakla beraber bu mal rejimi de edinilmiş mallara katılma adı verilen bir rejim.

Bu mal rejiminin içinde iki çeşit olduğunu söyleyen Özdemir, edinilmiş mallar ve kişisel mallar olarak ikiye ayrıldığını söylüyor.

Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesine göre;

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler olmak üzere, boşanmadan sonra mal rejimi tasfiye edildiğinde eşler arasında yarı yarıya eşit olarak paylaştırılır.
 
Türk Medeni Kanunu 220. Maddesinde kişisel mallar ise;

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

3. Manevî tazminat alacakları,

4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.
 

Kanunda sayılan bu kişisel mallar tasfiye halinde paylaştırmaya tabi olmayıp, ait olduğu eşin mülkiyetinde kalacak mallar sınıfına giriyor.
 
Mal tasfiyesi için dava sonucu önemli

Özdemir, “Taraflar kendi aralarında boşanmadan sonra hangi malın kimde kalacağı hususunda anlaşabilirler.

Böyle bir anlaşmanın olamaması durumunda ise, boşanma davası ile beraber veya davadan sonra mal rejiminin tasfiyesi davası açarak tasfiyenin gerçekleşmesini talep edebilirler” diyor.

Ancak, bu davanın boşanma davası ile beraber açılması halinde boşanma davasının sonuçlanmasını beklemek gerektiğinin altını çizen Özdemir, mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası ile beraber açılmadığı durumlarda boşanma kararı verilmesinden sonraki 1 senelik zaman dilimi içinde açılması gerektiğine dikkat çekiyor.


 “Zira yüksek mahkememiz Yargıtay’ın daireleri arasında, bu davalarda 1 ve 10 senelik zamanaşımı sürelerinden hangisinin işleyeceği hususunda farklı kararlar verilebilmektedir” diyen Özdemir sözlerine şöyle devam ediyor: “Böyle bir durumun karşısında hak kaybına uğramamak açısından mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası ile beraber açılması daha sağlıklı olacaktır.”

Ayrıca mal paylaşımı konusunda yürürlükteki Türk Medeni Kanunu’nu uzmanlar şöyle yorumluyor: “ Taraflar boşanma şartlarını kendi aralarında serbestçe tayin etme hakkına sahiptirler. Ancak böyle bir anlaşma yapamazlar ise tabii oldukları mal rejimine göre malların tasfiyesi gerçekleştirilecektir.

Taraflar hiçbir mal rejimini seçmemişler ise -ki genellikle böyle bir seçim halkımız arasında yaygın değildir- edinilmiş mallara katılma rejimini tabii olacaklardır. Bu mal rejimine göre de evlilikten sonra edinilen tüm mallarda (ev araba vs) taraflar yarısı oranında hak sahibi olacaktır.

Tabii ki de bu durumun istisnaları bulunmaktadır. Tarafların kişisel malları Kanunda sayılmakla beraber bu mallar eşlerin kendisinde kalacaktır”


Evlilik dışı birlikteliğe tazminat yok

Geçtiğimiz senelerde Hükümetin Borçlar Kanunu tasarısında resmi nikahı olmayan eşe de tazminat hakkı sağlayacak düzenlemeye yer vermesi tartışma konusu olmuştu.

“Bugün geldiğimiz noktada hala bu konular tartışılırken, hukukumuzda evlenme işleminin nasıl gerçekleşeceği, hangi şartlar dahilinde yapılan evliliklerin geçerli, resmi bir evlilik olacağı açık bir şekilde belli” diyen Av. Barış Özdemir, ortada bir evlilik bulunmadığından dolayı bu evliliği sonlandıracak olan boşanma işlemi de mahkemeler nezdinde gerçekleştirilemeyeceğini söylüyor.

Buna bağlı olarak da talep edilebilecek mal paylaşımı gibi hak söz konusu olmuyor.
Halk arasında özellikle eşler arasında sadece dini nikah yaparak, resmi nikaha başvurmadan evlenme durumunun yaygın olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Ancak hukukumuzda imam nikahı gibi kurumlar Medeni Kanun anlamında eşlere bir hak kazandırmamaktadır” diyor.

Mal Ayrılığı Sözleşmesi yani evlilik sözleşmesi

Ayrıca evlilik esnasında iki taraftan biri zengin ve ‘uyanık’ ise muhtemel boşanmalarda kendini korumak için diğer tarafa ‘Mal Ayrılığı Sözleşmesi Yapma’ şartını dayatıyor.

Evlilik öncesi mal rejimi anlaşması mevzuatın bugünkü durumunda, bazı somut olaylarda işe yarayabilir.

Özellikle ‘servet avcıları’ içten pazarlıkla bir ‘istikbali parlak’ evlenme adayına yanaşıyorsa… Av. Barış Özdemir günümüzde evlilik sözleşmesi diye bilinen mal ayrılığı sözleşmesi hakkında şunları söylüyor: “Evlilik sözleşmesi ile anlatılmak istenen, taraflar arasında evlilikten önce Medeni Kanun’da yazılı mal rejimlerinden birinin seçebilme hakkına sahip olduğudur.

Zira taraflar Türk Medeni Kanunu 205. maddesi uyarınca notere giderek düzenleme veya onaylama şeklinde mal rejimlerini seçerek sözleşme altına alabilirler.


Aynı zamanda evlilik başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçmekte olduklarını da bildirebilirler. Bu da geçerli olacaktır. Bunun dışında ki herhangi bir sözleşme hukukumuzda geçerli olmayacaktır.”


Boşanmalar bu kadar çirkin olmak zorunda mı?

“Çamur at izi kalsın” mantığıyla yola çıkıp, boşanırken tazminat ödemek istemeyen taraflar, yılların hatırını da hiçe sayarak ağır suçlamalarda bulunabiliyorlar.

Birkaç yıl önce Metrocity Alışveriş Merkezi ile 33 şirketin veliahtı Onur Ağım’ın 10 yıllık eşi Burcu Ağım bir dizi dava açmıştı.

Kendisine hile ile evlilik sözleşmesi imzalattığı gerekçesiyle eşinden yaklaşık 1 milyar dolarlık mal varlığının yarısını ve aylık 25 bin TL nafaka ile 10 milyon euro tazminat istemişti.

Bunun üzerine Onur Ağım avukatı aracılığıyla eşinin aynı anda dört erkekle ilişkisi olduğu iddiasıyla karşı atağa geçmişti.

Türkiye’de yaşayan Kanadalı David Charles ise avukatı aracığıyla haysiyetsiz bir hayat sürmekle suçladığı eşine boşanma davası açıp, 500 bin TL tazminat istemişti.
 

Türkan Şoray-Rüçhan Adlı’nın villa davası

Türkan Şoray ile Rüçhan Adlı’nın oturduğu villa da miras paylaşımına kurban gidecekti. Adlı’nın oğlu ve torunları, villanın Rüçhan Adlı’ya ait olduğunu iddia ederek Şoray’a dava açmışlardı.

Uzun süre sanatçının başını ağrıtan mahkeme, Adlı Ailesi’ni haklı görmüş ve villanın yarısının aileye verilmesine karar vermişti.

Hayatının büyük bir bölümünü bu villada geçiren ve buradan ayrılmak istemeyen Türkan Sultan ise çözümü villanın değerinin yarısını aileye vermekte bulmuştu. Ancak olay bundan ibaret değildi.

Villayı tekrar üzerine aldığı için, Şoray’ın yüklü bir de vergi vermesi gerekti.

Şoray’ın halen oturmakta olduğu Etiler’deki evde miras yoluyla hisse sahibi olan Adlı’nın oğlu Volkan ile gelini Nalan, mahkemeye başvurarak ‘tespit’ davası açmıştı.

Raporda 921 metrekarelik evin tapuda Şoray ile Rüçhan Adlı arasında tamamen yarı yarıya kayıtlı olduğu belirtilerek, ortaklığın taraflardan birine satılması suretiyle giderilebileceği vurgulandı.

Evin değeri bir trilyon 100 milyar olarak tespit edildi. Buna göre ev, en yüksek fiyatı veren tarafın olacaktı. Şoray, işadamı Rüçhan Adlı’dan kalan Bebek’teki villanın yarı bedelini Adlı’nın oğlu ve torunlarına verdi.
 

İşte rekor boşanma tazminatları

Ünlülerin en az evlilikleri kadar boşanmaları da olaylı... Son yıllarda gündeme gelen boşanma tazminatı konusu, şimdiye kadar birçok ünlü erkeğin belini büktü. Eşleriyle yollarını ayıran ünlü erkekler, milyonlarca dolarlık tazminat ödedi. 
 
Aldatıldığı iddiasıyla evliliklerinin 5. yılında eşi Mehmet Ali Erbil’e boşanma davası açan Tuğba Erbil, 15 milyon dolar istemesiyle gündeme oturmuştu. Ancak mahmeke kararıyla oğulları Ali Sadi için ayda 10 bin TL nafaka, yine oğlu için 1 milyon TL değerinde ev alması, ev satın alınana kadar oturdukları eve 7 bin TL kira ödemesi ve bu evden taşınırken 80 bin TL nakit para ödemesi hükmüyle resmen boşandılar.

Amerikalı ünlü golf oyuncusu Tiger Woods’un çapkınlığıyla sarsılan evliliği geçtiğimiz aylarda resmen bitti. Golf şampiyonu Tiger Woods ile eşi Elin Nordegren’in 750 milyon dolarlık bir anlaşmayla boşandığı iddiası dikkatleri çiftin üzerine çevirdi. Bir dönem en çok kazanan sporcuların başında yer alan Woods’un bu anlaşmayla servetinin yarısını ve çocukların velayetini eşine verdiği söyleniyor.

Ünlü aktör Micheal Douglas, Catherine Zeta Jones’la evlenebilmek için eski eşi Diandra’ya 45 milyon dolar ödedi.

Ünlü aktör Harrison Ford boşanırken eşine 85 milyon dolar tazminat ödedi. Buna ek olarak tüm film gelirlerinin yüzde 50’sini de eşine vermeyi kabul etti.
 
Ünlü yönetmen Steven Spielberg, oğlunun annesi oyuncu Amy Irving’e boşanma karşılığı 100 milyon dolar ödedi.
 
Rusya’nın en zengin adamı olan Roman Abramoviç, kendisinden 15 yaş küçük sevgilisi için 16 yıllık eşi ve beş çocuğunun annesi İrina Abramoviç’ten boşandı. Abramoviç eşi İrina’ya, anlaşma sonucu 2 milyar dolar ödedi.
 
Türkiye eski güzellerinden Manolya Onur, 1989 yılında Haydarabad Nizamı Mükerrem Bereket Jah ile evlenmişti. 1994 yılında ayrılan çiftin boşanması da, evliliği kadar ses getirdi.

Fakat Bereket Jah boşanma protokolüne uymayıp Onur’un tazminatını ödemeyince, yıllar süren bir hukuk mücadelesi başladı. Manolya Onur milyon dolarlık nafaka davasını 2006 yılında kazandı. Böylece Manolya Onur yaklaşık 5 milyon dolar almaya hak kazandı.
 
Şarkıcı Pınar Eliçe, Esenyurt eski belediye başkanı Gürbüz Çapan’ın kardeşi Çetin Çapan ile 6 yıl süren evliliğini ihanete uğradığını ileri sürerek bitirirken 3 milyon TL tazminat aldı.

Bettina Hakko Cem Hakko ile evliliğini bitirirken, 5 milyon TL nakit, 10 milyon 220 bin TL’lik şirket hissesi ve 1 milyon 752 bin TL değerinde gayri mülk olmak üzere toplam 17 milyon TL tazminat aldı. 
 
Geçmişte en yüksek tutarlı tazminat davası olarak görülen dava, işadamı Halis Toprak’ın ilk eşi Ayşe Toprak’tan boşanması sırasında açılmıştı. Halis Toprak, Ayşe Toprak’a 540 bin lira ödemeye mahkum edilmişti.

Halit Ergenç, 16 ay evli kaldığı eşi Gizem Soysallı ile tek celsede boşanırken 225 bin TL tazminat ödedi. 
 
Ivana Trump milyarder emlak kralı eşi Donald Trump’tan boşanmak için 250 milyon dolar tazminat aldı. Üstelik de eşine emlakçılık alanında rakip oldu.




Hürriyet Yaşam / Seda Tabak

YORUMLAR 1
  • Ali Belliyol 7 yıl önce Şikayet Et
    Hiçbir kazancı olmadan malın yarısına sırf adaletsiz kanunlar sayesinde talip olan eşler, kul hakkı almakta. Bu dünyada katolik Avrupa yasalarından kopye medeni kanunlardan yararlanıp msl mülke haksız yere ship olanlar gerçek mahşer adaleti sonucucu binlerce yıl cehennem azabı çekecekler. Ne acı bir son..
    Cevapla