Bayraktar: Bu dünyada ilk uygulama

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 3 Ekim 2013 tarihli ÇED Yönetmeliği ile ÇED süreci elektronik ortama aktarıldığını belirterek bu uygulamanın özelliklerine dikkat çekti.

Bayraktar: Bu dünyada ilk uygulama
Bayraktar: Bu dünyada ilk uygulama
GİRİŞ 08.11.2013 16:01 GÜNCELLEME 08.11.2013 16:01

 Bayraktar "ÇED sürecinin e-devlet kapsamına alınmasıyla, evrak akışı elektronik ortamda yapılacağından, yaşanan zaman kayıpları da önlenecek, ÇED yönetmeliği kapsamında verilen tüm kararlara hızlı erişim sağlanacaktır. Elektronik ÇED sistemi ile; ortalama 180 gün olan ÇED süreci, 60 günde tamamlanabilecektir. 'Çevrimiçi ÇED süreci yönetimi sistemi' uygulamasının Avrupa ve Dünyada bu alanda yapılan ilk uygulama olduğunu özellikle belirtmek isterim." dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) birlikteliğiyle İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Uluslararası Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) Kongresi'ne Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun yanı sıra öğretim üyeleri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.

"TÜRKİYE'NİN TEMEL HEDEFİ VE ÖNCELİĞİ AB ÜYESİ BİR ÜLKE OLMAKTIR"

Kongre'nin açılışında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İnsani değerler ve çevre başta olmak üzere, birçok konuda politika yürüten ve çözüm üreten AB'nin, bölgesel barışı ve istikrarı tesis etmek ve bu yöndeki çabalara destek vermek gibi ciddi sorumluluklarının da olduğunu ifade etti. AB'nin temel prensiplerinden bir tanesinin de, bu konuda inisiyatif almak ve yürütülen çabalara destek vermek olduğunu belirten Bayraktar, "Bölgesinde istikrarı sağlamış bir AB, dünyanın sorunlu birçok bölgesinde de sorunları çözen ve güven veren bir konuma gelecektir. Gelişen ve hızlı bir değişime uğrayan dünyada, Türkiye'nin durumu; dikkatle izlenmektedir. AB üyesi bir ülke olmak için, var gücü ile çalışan Türkiye'nin; insan odaklı politikaları; aslında, AB konusundaki kararlılığını ve özgüvenini göstermektedir. Türkiye'nin temel hedefi ve önceliği AB üyesi bir ülke olmaktır. Bu konuda hiçbir tereddüt ve çekince söz konusu değildir" dedi.

"21 ARALIK 2009 TARİHİNDE, 27 NO'LU ÇEVRE FASLI RESMEN MÜZAKERELERE AÇILMIŞTIR"

Türkiye'nin mevzuatını Avrupa Birliği müktesebatıyla uyumlu hale getirmek için yoğun bir gayretin içinde olduğunu söyleyen Bayraktar, "Avrupa Birliği'ne üyelik hedefi doğrultusunda ilerleyen Türkiye; çevre konusunda da köklü ve somut reformlar ile Avrupa Birliği'ne uyum sağlamayı hedeflemektedir. Söz konusu uyum ve uygulama çalışmaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda, ilgili tüm kurum ve kuruluşların da katkıları ile devam etmektedir. Bilindiği üzere, İsveç Dönem Başkanlığı'nda, 21 Aralık 2009 tarihinde, 27 no'lu çevre faslı; resmen müzakerelere açılmıştır. Çevre faslının birçok sektörü ilgilendiriyor olması, yüksek uyum maliyetlerini beraberinde getirmekte ve bu faslın zor bir fasıl olmasına neden olmaktadır. Ancak, birçok aday ülke için çevre faslı; zorlu yapısından dolayı müzakereye açılan son fasıllardan olurken, ülkemizin Avrupa Birliği'ne adaylık sürecinde 12. Fasıl olarak açılmıştır. Bu da ülkemizin çevre alanındaki kararlı tutumunun bir göstergesidir. Çevre Faslının açılması ile; Sanayide çevre dostu ürün ve teknolojilerin kullanımı artırılarak verimli üretimin önü açılmış, Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha da teşvik edilmeye başlanmış,Enerji talebi karşılanırken çevresel zararlarının en alt düzeyde tutulmasına yönelik düzenlemelere hız verilmiş ve İklim değişikliği konularının tüm sektörel planlama süreçlerine entegre edilmesi ivme kazanmıştır." dedi.

"AB ÜYESİ ÜLKELER YILLARCA NÜKLEER SANTRALE HATTA FABRİKAYA ÇED RAPORU ALMAMIŞLARDI"

Geçmişte, Avrupa'daki birçok ülkenin, sanayileşme konusunda gösterdiği büyük atılımın çevreye etkileri konusunda ciddi bir yanılgıya düştüğünü vurgulayan Bayraktar, "Geriye dönüşü çok pahalı, hatta çoğu zaman imkansız olan bir sürecin yaşanmasına sebep oldukları da bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda; yine geçmişte AB üyesi ülkeler; yıllarca, inşa ettikleri hiçbir Nükleer santrale hatta fabrikaya ÇED raporu almamışlardı. Tuna Nehri başta olmak üzere, çevrenin yıllarca kirletildiğini bilmeyen yoktur. Halbuki biz, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak olan, İstanbul'da inşa edilen havalimanının ve ülkemizde inşa edilecek olan 2 nükleer santralin , yanlış bilinenin aksine ÇED sürecine uygunluğunu denetliyor ve kontrol ediyoruz." dedi.

İLERLEME RAPORU'NDA TÜRKİYE'NİN ÇEVRE ALANINDA İYİ ÇALIŞMALAR YAPTIĞI İFADE EDİLMİŞTİR

Türkiye'de yürütülen ÇED uygulamalarının başarı ile sürdürüldüğünü belirten Bayraktar, "Çevre kirliliği; günümüzde sanayinin hızla gelişmesi, sağlıksız şehirleşme ve hızlı teknolojik ilerlemelerin getirdiği olumsuz sonuçlar neticesinde tüm dünyada birinci öncelikli konu haline gelmiştir. Biz her alanda olduğu gibi, insanlığın ortak değeri ve geleceği olan çevre konusunda da insanı ve doğayı odak alan bir yaklaşımı benimsiyoruz. En son yayımlanan AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın koordinasyonunda yürütmüş olduğu "su kalitesi, gürültü kirliliği ile mücadele, atık yönetimi ve hava kalitesi çalışmaları"ndan övgüyle bahsedilmesi, konunun muhatapları bakımından da doğru algılandığını göstermektedir. Raporda; Türkiye'de atıksu arıtımı kapasitesinin arttığı, Gürültü konusundaki mevzuat uyumunun ileri düzeyde olduğu, Ayırma ve geri dönüşüm kapasitesinin arttığı, Marmara Temiz Hava Merkezi ve 11 ilde 39 istasyon ile havanın izlendiği, Gürültü haritalarının ve eylem planlarının oluşturulmasına yönelik pilot çalışmalar için hazırlıkların devam ettiği, Düzenli depolama tesislerinin AB standartlarına getirilmesine yönelik çabaların artarak sürdüğü gibi ifadelerle Türkiye'nin çevre alanında iyi çalışmalar yaptığı ifade edilmiştir " dedi.

"KİŞİ BAŞINA 18 METREKARE YEŞİL ALAN HEDEFLİYORUZ"

Önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa'yı yakalamış hatta modern dünya standartlarının üzerine çıkmış bir Türkiye hedeflediklerini söyleyen Bayraktar, "Örnek olarak dünya standartlarında kişi başına; 8-12 metrekare yeşil alan düşerken, biz ülke olarak dönüşüm çalışmalarımızda; dünya standartlarının üzerinde, kişi başına 18 metrekare yeşil alan hedefliyoruz. Bir başka örnek vermek gerekirse Türkiye, sera gazı emisyon azaltım hedefi almamasına rağmen; iklim değişikliği ile mücadele konusunda üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmektedir. Türkiye; ABD ve Çin gibi ülkelerin imzalamaya cesaret edemediği Kyoto Sözleşmesi'ne büyük bir cesaret göstererek imzalamıştır.

"SERA GAZI EMİSYONLARI YÜZDE 21 ORANINDA AZALTMA BAŞARISI GÖSTERDİ"

Türkiye'nin sadece kendi kaynakları ile 1990-2012 döneminde sera gazı emisyonlarını yüzde 21 oranında azaltma başarısını gösterdiğini ifade eden Bayraktar, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenli ve hayat kalitesi yüksek bir çevrede yaşaması için uygulanan ÇED sürecini Bakanlık olarak, büyük bir dikkat ve kararlılıkla yürütmekteyiz. Biz ülke olarak, kirliliğin oluşmadan engellenmesi ilkesine dayanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliğini, 20 yılı aşkın süredir kararlılıkla uygulamaktayız. ÇED Yönetmeliği'ni, sınıraşan hususlar hariç, AB ÇED Direktifi ile tam uyumlu hale getirdik. Özellikle IPA (Katılım Öncesi Mali İşbirliği Aracı) projeleri ile altyapı çalışmalarını da desteklemekteyiz." dedi.

"ÇEVRİMİÇİ ÇED SÜRECİ YÖNETİMİ AVRUPA VE DÜNYA'DA BU ALANDA YAPILAN UYGULAMA"

3 Ekim 2013 tarihli ÇED Yönetmeliği ile ÇED süreci elektronik ortama aktarıldığını belirten Bayraktar, "ÇED sürecinin e-devlet kapsamına alınmasıyla, evrak akışı elektronik ortamda yapılacağından, yaşanan zaman kayıpları da önlenecek, ÇED yönetmeliği kapsamında verilen tüm kararlara hızlı erişim sağlanacaktır. Elektronik ÇED sistemi ile; ortalama 180 gün olan ÇED süreci, 60 günde tamamlanabilecektir. 'Çevrimiçi ÇED süreci yönetimi sistemi' uygulamasının Avrupa ve Dünyada bu alanda yapılan ilk uygulama olduğunu özellikle belirtmek isterim. Bu sayede sürecin elektronik ortamda işletilmesiyle, başvurunun yapıldığı andan itibaren yatırımcı, Süreçleri takip edebilecek, ek gereksinimleri, revizyon taleplerini sistem üzerinden tamamlayabilecek ve sürecin bütün aşamalarını şeffaf bir şekilde izleyebilecektir. Ayrıca yatırımcı; sürecin her aşamasında kısa mesaj ve e-posta ile bilgilendirilecektir. Tüm bu çalışmalar, yaşanabilir bir çevre ve marka şehirler oluşturma idealimizin yansımasıdır."

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar konuşmasının ardından İstanbul Valisi Hüseyin Avnu Mutlu ile birlikte kongrenin yapılmasında emeği geçen kurum ve kuruluşların temsilcilerini plaket takdim ederek hatıra fotoğrafı çektirdi.

KAYNAK: DHA