Konut faizindeki artış şimdilik zararsız

Konut kredilerinin büyüklüğü haziranda 137,8 milyar liraya ulaştı.

Konut faizindeki artış şimdilik zararsız
Konut faizindeki artış şimdilik zararsız
GİRİŞ 09.07.2015 11:42 GÜNCELLEME 09.07.2015 11:42

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Fethi Hinginar, konut kredisi faizindeki artış eğiliminin sektörü kaygılandıracak noktaya ulaşmadığını belirterek, toplam konut kredisi büyüklüğünün haziranda 137,8 milyar liraya yükseldiğini kaydetti.

Hinginar, yılın ilk 3 ayında aylık ortalama yüzde 0,90 seviyesinde gerçekleşen konut kredi faiz oranlarının yılın ikinci çeyrek döneminde artış eğilimine girdiğini belirterek, mayıs ayında yüzde 0,94 seviyesinde gerçekleşen faiz oranlarının haziranda yüzde 0,96'ya yükseldiğini ve yukarı yönlü eğilimini sürdürdüğünü kaydetti.

Bununla birlikte, konut kredileri büyüklüğünün haziranda 137,8 milyar liraya ulaştığını dile getiren Hinginar, böylece konut kredilerindeki yıllık büyümenin hızlandığı ve yüzde 19,9'a yükseldiğinin altını çizdi.

Hinginar, "Kredi hacmindeki bu artış, faizlerdeki yükselme eğiliminin konut satışlarına henüz çok bariz bir şekilde olumsuz olarak yansımadığını göstermektedir. Doğru bir değerlendirme yapabilmek için, yılın ikinci yarısında konut kredi faizlerdeki artış seyrini görmek gerekir" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın haziran ayında para politikası aracı olarak kullandığı tüm faiz oranlarını sabit tuttuğunu ve para politikasında bir değişikliğe gitmediğini kaydeden Hinginar, böylece genel seçimler sonrası oluşan siyasi ve ekonomik koşullar karşısında mevcut temkinli duruşun korunduğunu aktardı.

"Konut sektörünün canlılığı mutlaka devam edecek"

Bu duruşun Merkez Bankası'nın seçimler sonrasında kısa vadede finansal istikrarı korumaya öncelik verdiğini gösterdiğini aktaran Hinginar, hükümet kurma sürecinde de Türk lirası faizlerinin bu seviyelerde devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Hinginar, gelişen ülkelerin, daha kıt ve pahalı finansman olanaklarıyla karşılaşmaları nedeniyle kendi yurt içi kaynaklarını artırmalarının ve bu kaynakları kullanmalarının beklendiğini belirtti.

Yılın ilk çeyreğinde inşaat sektörünün yüzde 3,5 küçüldüğünü anımsatan Hinginar, 2014'te inşaat sektöründe büyüme hızının çeyrek dönemler itibariyle gerilemeye başladığını ve son çeyrekte yüzde 2 küçüldüğünü bildirdi.

Hinginar, bu verilere rağmen 2015'in ilk çeyrek döneminde gayrimenkul ve iş faaliyetleri sektörünün ise yüzde 4,1 oranında büyüme gösterdiğini belirterek, 2014'te yüzde 9,4 büyüyen özel sektör inşaat harcamalarının 2015 yılı ilk çeyreğinde yüzde 1,4 küçüldüğünü, kamu inşaat harcamalarının 2014'te yüzde 10,8, 2015'in ilk çeyreğinde yüzde 9,2 küçüldüğünü, kamu sektöründe 2013'teki büyük projelere bağlı hızlı büyüme sonrası küçülmenin normal olduğunu anlattı.

Fethi Hinginar, "Türkiye'de inşaat sektörü katma değeri en yüksek sektörlerin başında gelmektedir. Aynı zamanda Türkiye'nin mevcut konut stoklarının kalitesi ve deprem riskleri göz önüne alındığında, konut sektörünün canlılığının mutlaka devam edeceğini söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Dünyada yeni dönemin "yavaş ekonomik büyüme" özelliğiyle karşılarına çıktığını ve muhtemelen en az 2-3 yıl süreceğini dile getiren Hinginar, Avro Bölgesi'nde inşaat sektörü harcamalarının yılın ilk çeyrek döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 küçüldüğünü sözlerine ekledi.

"İpotekli konut satışlarındaki düşüş devam edecek"

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Fatih Tosun ise konut satışlarının konut kredisi faiz oranlarından birebir etkilendiğini belirterek, 2013-2014-2015 yılları ilk 5 aylık dönemine bakıldığında toplam ipotekli satış sayısının 2015 ile 2013'te aynı seviyede olduğunu, 2014'te ise düşüş görüldüğünü söyledi.

Faiz oranlarının 2013'ten beri yukarı bir grafik sergilediğini, bu yüzden ipotekli satışlarda düşüş görüldüğünü dile getiren Tosun, seçimden sonra gelen süreçte faiz oranlarındaki artışla birlikte ipotekli konut satışlarında düşüşün devam edeceğini öngördüklerini ifade etti.

Tosun, konut kredisi aylık faiz oranlarının yüzde 0,95 ile yüzde 1,25 arasında değiştiğini kaydederek, alınacak ev seçildikten sonra aylık ödenebilecek maksimum tutarın belirlenmesi ve birkaç farklı banka ile görüşülmesi gerektiğini, böylece en avantajlı vade ve faiz oranlarının belirlenebileceğini aktardı.

Satın alınacak konutun ekspertiz raporunda takdir edilen değerin en fazla yüzde 75'inin kredi olarak çekilebildiğini hatırlatan Tosun, "Fiyatı yüksek gösterip, satın almanın tamamına kredi kullandırma seçenekleri, ekspertiz raporunu lisanslı değerleme şirketlerinin hazırlamasıyla artık ortadan kalktı. Vatandaşlar bu konuda yanlış yollara sapmamalı" diye konuştu.

"İnşaat sektörü her zaman Türkiye'nin katma değeri yüksek sektörü olacak"

TSKB Gayrimenkul Değerleme İdari İşler ve İş Geliştirme Müdürü Özge Aklar da konut sektöründe ilişkin küresel piyasalara dair risklerin önemini koruduğunu belirterek, aynı zamanda öngörülebilirliğin azaldığını söyledi.

Aklar, "Belirsizliklerle birlikte gelişmiş ülkelerdeki para politikalarındaki farklılaşma bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde risk iştahı, sermaye akımlarında yüksek oynaklığa sebebiyet vermektedir. Şimdi bu duruma genel seçimler sonrası koalisyon belirsizliğinin de eklenmesi kısa vadede 'bekle ve gör' pozisyonu oluşturmaya başladı piyasada. Ancak inşaat sektörü orta ve uzun vadede her zaman Türkiye'nin katma değeri yüksek sektörü olacaktır" ifadelerini kullandı.

"Piyasalardaki beklenti faizlerin yüzde 0,90'ın altını görmesi"

Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan ise seçimden sonraki hafta yüzde 1'in üzerine çıkan faizlerin normalleşme süreciyle düşmeye başladığını, şu anda tekrar yüzde 1'in altına doğru gerilediğini söyledi.

Uyan, "Piyasalardaki beklenti yüzde 0,90'ın altını görmesi. Önümüzdeki haftalarda hükümetin kurulmasıyla piyasalar daha da rahatlayacaktır" dedi.

Vatandaşların kredi kullanmadan önce aile bütçelerini göz önünde bulundurarak hareket etmelerini tavsiye eden Uyan, faizler yüzde 1'in altına düşse de yüksek oran talep eden kurumların bulunduğunu, vatandaşların bu durumda pazarlık etmesi gerektiğini bildirdi.

Uyan, inşaat sektörünün Türkiye'nin en çok istihdam sağlayan lokomotif sektör olduğunu belirterek, istihdam dışında, diğer sektörlere de en fazla katkıyı inşaatın sağladığını vurguladı.

Ekonomik ve siyasi konjonktür ve arsa maliyetlerindeki artışın ilk çeyrekte tüm ekonomi gibi inşaat sektörünü de etkilediğini bildiren Uyan, ancak doğru fiyatlama ve doğru projelendirilen işlerde bir sorun olmadığını, inşaat sektörü yatırımcısının artık çok bilinçli olduğunu ifade etti.

İnşaat sektörünün ekonomideki dalgalanmadan genel ekonomiye göre daha az etkilendiğini belirten Uyan, bu durumun sektörün halihazırdaki gücünü gösterdiğini söyledi.

Uyan, "Kulislerde sektörün en büyük sorunlarından biri olan Damga Vergisi'nde ve diğer vergilerde bir düşüş olacağı yönünde söylemler duyuyoruz. Bu tür destekler gerçekleşirse sektör çok daha hızlı bir şekilde büyüyecektir" diye konuştu.

"Faiz artışı konut satışını etkilemedi"

Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir de konut kredilerinde yüzde 1 faizin psikolojik eşik olduğunu belirterek, bu eşiğin üzerinde vatandaşların alım yapmak yerine beklemeyi tercih ettiğini dile getirdi.

Demir, "Şu anda piyasa belirsizliği satın aldığı için, faizlerin alım kararlarına etkisinin sonuçları ortaya çıkmadı. Ancak bu nedenlerden dolayı bir satış düşüşü yaşanmadığını da söyleyebilirim" dedi.

Son yıllarda altın, döviz ve borsanın sağladığı kazanç oranları kıyaslandığında gayrimenkulün en cazip yatırım aracı olduğunun görüldüğünü vurgulayan Demir, yatırımcıların da bu gerçeğin farkında olduğunu bildirdi.

Demir, "O nedenle yatırımcıların bu gerçekten yola çıkarak yatırımlarını güvenli liman olan gayrimenkule yönlendirmeye devam edeceklerini tahmin ediyorum. Şu ana kadar kaybettirmeyen tek yatırım gayrimenkuldür" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: AA