Son dönemde gündeme öyle bir geldi ki neredeyse her gün birkaç gazetede haber olarak ele alınıyor, köşe yazarları tarafından irdeleniyor, televizyon programlarında da gündeme sıkça getiriliyor.

Twitter'dan bana da her gün yüzlerce konut mağduru derdini yazıp çare arıyor. Durum traji komik aslında. Ne oldu, ne değişti şimdi? Lakin sorun yeni değil, medya bu konuyu geç ele aldı. Zamanında müdahale yapılmış olsaydı bu kadar konut mağduru oluşmazdı.

Esenyurt'ta inşaat firmaları 2008 imar planına ve gelişmiş plan notlarına göre proje hazırladı. Gelişmiş plan notları ile yapılan projeler uygun ödeme ve fiyat avantajı ile yaptıkları konut projelerini çok hızlı bir şekilde maketten satmaya başladı. Ancak 2009 yılı sonunda çıkan yürütmeyi durdurma kararı ile 2008 plan notları iptal edildi. 2009 yılı sonunda yürütmeyi durdurma kararı alınmasına rağmen inşaat firmaları durumu görmezden geldi ve satışa devam etti. 2010 da yapılan yeni imar planı ile inşaat firmalarının projelerini yeniden revize etmeleri gerekirken, çoğu bunu yapmadı ve devam etti. Oysa birkaç inşaat firması sermaye kaybını göze alarak projelerini yeniden revize etti ve eski plana göre sattıkları konutların alıcılarına ya paralarını ödedi ya da başka projelerden konut teklif etti. Böylece itibarlarını da kurtarmış oldu.

Çoğu inşaat firması imar problemine rağmen reklam ve satışlara devam etti. Konut mağdurları çığ gibi büyüdü. Tüm bunlara rağmen her şey biliniyorken herkes sessiz kalmayı tercih etti. Oysa Emlak Medya sı kendi içinde bile büyük bir medya olup özellikle emlak portalları ciddi bir kitleye sahip. Bu kadar önemli bir konu 2010'da ki imar değişikliğinden sonra bugünkü kadar gündeme gelse idi durum bugünkünden çok farklı olurdu. Tam 3 yıldır yaşanan imar sıkıntısı ancak 2012'nin son altı ayında yoğun gündeme gelmeye başladı. Çünkü artık altında ezileceğimiz kadar baskı yapmaya başlayan bir mağdur ordusu oluşmuştu.

Siz Esenyurt bölgesinden ev almamış olabilirsiniz ama bir yakınınız, arkadaşınız sorunlu projelerden birinden ev almıştır mutlaka. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ile gidebileceğimiz yol bellidir. Dileğim Esenyurt sorununun İBB de artık çözüme kavuşması ve bir daha benzer şeylerin yaşanmaması için gerekli disiplinin, denetimin sektöre gelmesi dir.

Hatice Kolçak
Twitter/@haticekolcak
haticekolcak@gmail.com