Kuzu perakendeye AVM kurarak giriyor

1960 yılından bu yana deri sektöründe faaliyet gösteren ve imalat, ihracat ağırlıklı çalışan Kuzu Deri, perakendeye soyundu.

İzmir Kuşadası’nda Kuzu adında butik bir alışveriş merkezi açmayı planlayan şirket, 2012 yılı sonuna kadar da yalnızca Kuzu markalı deri ürünlerin satıldığı 9 mağaza açacak. Perakendeye toplamda 17 milyon dolar yatırım bütçesi ayıran marka, mağaza ve alışveriş merkezinde toplam 300 kişiye yakın istihdam sağlayacak.

Uzun yıllar imalat işi ile uğraştıktan sonra kendi markaları ile sektörde yer almak istediklerini söyleyen Kuzu Deri Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Yılmaz, perakende alanında yapacakları yatırımlarla marka haline gelmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Son iki yıldır mağazacılık alanında girişimlerde bulunduklarını söyleyen Yılmaz  “İhracatta uzun yıllar Almanya, Fransa ve İsviçre pazarları en güçlü ticari ortaklarımız oldu. Bunun yanında Danimarka, Norveç, Yunanistan şu anki gözde pazarlarımız. Yıllık ciromuz 20 milyon dolar, bunun 12 milyon dolarlık kısmı ihracat. İşimiz ağırlıklı olarak ihracat odaklı. İç piyasada toptancılara ürün veriyoruz. Son iki yıldır perakende de faaliyet göstermeye karar verdik. 3 mağazamız var bunu 2012 sonunda 12’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda İzmir’de turistlere hitap eden ve yalnızca kendi ürünlerimizin satıldığı butik bir AVM yapacağız” diye konuştu. Yılmaz ayrıca, 20 milyon dolar olan cirolarının 2012 yılında yatırımlarla birlikte 50 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

İtalya’nın imajına sahip olmalıyız

Türkiye’nin jeopolitik konumu, istikrarlı ekonomisi ve güven veren yatırım ortamı gereği yabancıların gözünde bir cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan Yılmaz “2023’te hedeflenen ihracat rakamları hayal değil. Bunu başarabilecek güçteyiz. Türkiye 500 milyar dolar ihracat yapacaksa ülkenin her alanda her ürünü ihraç edebilecek bir yapılanmaya geçmesi gerekir” diye konuştu. Ülkenin bugüne kadar hep şeriat ve terör ülkesi olarak görüldüğünü ve bu önyargının kırıldığını belirten Yılmaz “Şimdi şartlar değişti. Türkiye sanat, kültür, moda, tasarım üreten bir ülke olarak görülüyor. İmajı değişmeye başladı. Geçmişe dönüp bakıyorsunuz özellikle ticari anlamda hiçbir gelişimde bulunulmamış. Konsolosluklarımız, ticaret ataşeliklerimiz gittikleri ülkelerde yatmışlar, odalarından dışarı çıkmamışlar. Biz AB ülkesine ticarete gittiğimizde, ülkenin konsolosluğu veya ticaret ataşeliğinden ülkenin ticaret mevzuatı veya ihracat mevzuatını alamıyorduk. Muhatap olucak insan bulamıyorduk. Bugün insanlar artık bize yardımcı olmak adına kendilerini yırtıyorlar” dedi. Tasarım olarak da Türkiye’nin son yıllarda öne çıktığını söyleyen Yılmaz, İtalya ile Türkiye’yi şu şekilde kıyasladı: “Bizde bir deri ceket 200 Euro, İtalya’da 400 Euro. Aynı maldan söz ediyoruz. İtalya’nın bir imajı var dünyada. Marka haline gelmiş durumda. Türkiye’nin de son zamanlarda yükselen bir imajı var. Tasarım anlamında bir gün İtalya’nın önüne geçeceğimizi inanıyoruz. İtalya’da öyle bir imaj var ki. Aşklar ülkesi, alışveriş pahalı vs vs. Berlusconi’nin bile kızı yaşında kaç tane sevgilisi oldu. Bu ülkenin tanıtımı ve pazarlanması adına yapılan stratejik planlardır. Dünyadaki malların kalite değerinden çok tasarım değeri ön planı çıkıyor.”

Kaan Zenginli / Star