Expo Kulesi'nin inşasında ilginç olay!

Antalya, altı ayda çok önemli iki küresel etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bunlar birisi de ‘Antalya 2016 Botanik Expo’su...

Çünkü bu Botanik Expo’nun dünyada bırakacağı iz, ‘Küresel Expo’ için ciddi bir referans niteliğinde. Ekim ayına kadar açık kalması planlanan Antalya Expo’ya 51 ülke katılıyor. Bu tarihe kadar yaklaşık 8 milyon ziyaretçinin kente gelmesi bekleniyor.

Expo için yapılan kule ise ilginç bir hikayeye sahip. Akşam gazetesinden Mehmet Ali Ergün, kulenin yapımındaki ilginç olayı anlattı. İşte o hikaye...

''Bu kez Antalya’daki Expo alanında bir araya geldiğimiz Tayyar Akkurt, ilk olarak kule inşaatının bir ay önceki fotoğraflarını göstererek şunları söyledi: “Simitçiler, seyyar satıcılar yanımıza gelip ‘Yetişmez ki bu’ dediler. Gerçekten de bir ay önceki halini görenin yetişmesine inanmasını beklemiyorduk. Bu kuleyi yaparken çok farklı bir teknik kullandık.”

KULE TERSTEN İNŞA EDİLDİ

Akkurt, kasımdaki sohbetimizde mühendislik olarak dünyada bugüne kadar beş farklı projede denenen bir yöntem kullanıldığını anlatmıştı. Buna göre önce kulenin ana taşıyıcı direği dikiliyor. Ardından da kulenin en tepesindeki geniş bölüm (teras-iç alan) aşağıda tamamlanıyor. Ardından eklenen her bölüm, devasa motorların yardımıyla yukarı yükseltiliyor. Alttan ekleme yöntemiyle’ tersten yükseltilerek kuleye son hali veriliyor. 

Akkurt ve ekibinin öngörülerine göre Kule 21 Mart’ta yani Expo açılışından bir ay önce tamamlanacaktı. Ancak beklenmedik sürprizler nedeniyle küçük bir gecikme oldu.

İŞÇİLER ÇALIŞMAK İSTEMEDİ

Akkurt, bu sürprizleri şöyle özetledi:

“Normal binalar yapılırken işçi içeride çalışır. Bizim kullandığımız ‘alttan ekleme’ tekniği ise dışarıdan çalışmayı gerektiriyor. Antalya’dan bazı iskelecilerle çalışmak istedik. Kule yükseldikçe devam etmek istemediler. Bunun üzerine İstanbul’dan iskeleci getirttik. Bir gün çalışan ikinci gün ‘bu kadar yüksekte çalışamam’ diyerek ayrıldı. İnce işleri yapan bazı işçilerimiz de yükseklik korkusu yaşadı. Biz de profesyonel olarak dağcılık yapan arkadaşları devreye soktuk. 

Yükseklik korkusu yaşayan çalışanlarımızla beraber yukarı tırmandılar, işçilere eşlik ettiler. Böylece personel psikolojik olarak da kendini daha güvende hissetti."