Gülhane de artık Topkapı Sarayı’na dahil

Yakın zamanda gerçekleştirilen İstanbul Kültür Çalıştayı’nda şehirdeki müzelerin eksiklerine dikkat çekilirken İstanbul Müzeler Çalıştayı’nda da Topkapı Sarayı’ndaki yeniliklerin müjdesi verildi.

Gülhane de artık Topkapı Sarayı’na dahil
Gülhane de artık Topkapı Sarayı’na dahil
GİRİŞ 27.05.2018 17:00 GÜNCELLEME 27.05.2018 17:00

Gülhane Hastaneleri’nde Topkapı Sarayı’nda hiç sergilenmeyen koleksiyonlar teşhir edilirken askeri depolarda da çocuk eğitim atölyesi açılacak.

Üzerine bastığımız toprakların neredeyse insanlık tarihi kadar eski hikâyesini okumamıza imkân veren müzeler “kendimiz olma” yolculuğumuzda da bize rehberlik ediyor. Müzecilik açısından oldukça hareketli geçen bir haftanın ardından yakın zamanda gerçekleşen iki önemli etkinlikte özellikle İstanbul’daki müzelere dair önemli tespitler yapıldı, bilgiler paylaşıldı. 

Müzecilik alanında birbirinden değerli isimlerin katıldığı İstanbul Kültür Çalıştayı’nın Kültürel Mekânlar Komisyonu’ndan müzeler hakkında önemli kararlar çıktı. Ayrıca geçtiğimiz günlerde ilk defa düzenlenen İstanbul Müzeler Çalıştay›’nda da önemli sunumlar yapıldı. Alanında uzman kişilerin yer aldığı programda Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Ayşe Erdoğdu Topkapı Sarayı Müzesi’ndeki Yeni Uygulamaları anlatırken Topkapı Sarayı Müzesi Restorasyonları Kontrol Amiri Nevhiz Koyukan ise Topkapı Sarayı’ndaki yeni gelişmeleri ve haremde açığa çıkan tarihin izlerini anlattı.

İNTERAKTİF UYGULAMALAR OLMALI

İstanbul Kültür Çalıştayı’nın Kültürel Mekânlar Komisyonu’na başkanlık eden Beşir Ayvazoğlu alınan kararlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çalıştay’da müzelerin vasıflarına uygun güncel teknolojik yatırımlar yapılarak uzman kişilerin desteğiyle hizmet imkânlarının artırılması, dijital medya departmanları kurularak interaktif uygulamaların planlanması ve bunları uygulayacak yönetim birimlerinin oluşturulması üzerinde hassasiyetle duruldu. Yaşlanan nüfus ve dezavantajlı gruplar göz önüne alınarak yeni müze mekânlarının evrensel tasarım ilkeleri gözetilerek projelendirilmesi gerektiği vurgulandı.” 

Müzeye dönüştürülmek istenen özel koleksiyonlar için mekân ve finans desteği konusunun da  gündeme geldiğini belirten Ayvazoğlu komisyondan, “Atıl durumda kalan kamu binalarının, tarihî mekânların ve askerî alanların bu yönde kullanılabileceği, ayrıca yer sıkıntısı çeken müzeler için depolara dönüştürülerek kültürel miras alanlarına kazandırılabileceği” şeklinde bir karar çıktığını ifade etti. 

YENİ MÜZELER KURULMALI

İstanbul’da Doğu Roma ve Osmanlı medeniyetlerini bütün yönleriyle yansıtacak birer müze kurulmasının Çalıştay’da öne çıkan tekliflerden biri olduğuna dikkat çeken Ayvazoğlu, hâlen çalışmaları yürütülmekte olan Müzik Müzesi binasının yetersiz olduğunu ve daha zengin bir koleksiyonu barındıracak bir “Musiki Müzesi”nin yeniden tasarlanması gerektiğinin kararlar arasında olduğunu söyledi.

HER TARİHİ YAPI MÜZE OLUR MU?

Mevcut tarihi yapıların müze binası olarak kullanılmasının sıkıntılara yol açtığına dikkat çekilen Çalıştay’da müze olarak projelendirilmiş tek binanın aynı zamanda ilk modern müzemiz olan Arkeoloji Müzesi binası olduğunu hatırlatıldı. Diğer müzeler için genellikle müze olarak tasarlanmamış tarihi mekânların kullanıldığına ve bunun da ciddi problemlere yol açtığına dikkat çekilen Çalıştay’da “Yeni müze projeleri ve müze ihalelerinde mutlaka müzecilik eğitimi almış kişilere danışılması ve müze mimarisinde uzmanlaşmış mimarla çalışılması; ayrıca müzelerin kurulması ve gelişmesini sağlamak için stratejik plan çerçevesinde yapılacak çalışmaların desteklenmesi gerekiyor” şeklinde kararlar da alındı. Ayvazoğlu’ndan aldığımız bilgilere göre ziyaretçileri teşvik etmek amacıyla, ortaklaşa belirlenecek bir takvimde bütün İstanbul müzelerinin ayda bir gün gece saat 24.00’e kadar ücretsiz olarak ziyarete açılması da Çalıştay’da tavsiye kararı olarak dile getirildi.  

TOPKAPI SARAYI MÜZESİ BÜYÜYOR

Ayşe Erdoğdu, müzede yapılan yeni uygulamalar hakkında bilgi verdi. 2000 yılına kadar Sur-i Sultani’nin sadece çok kısıtlı bir alanının  müze olarak kullanıldığını ancak şu anda 400 bin metre karelik bir alanda müze faaliyetlerinin devam ettiğini vurgulayan Ayşe Erdoğdu, bütün saray yapıları, koleksiyonlar ve tarihi alanların bir bütün olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Konuşmasında 2000 yılından sonra Gülhane Hastaneleri’nin Topkapı Sarayı’na tahsis edildiğini ve 2005 yılında imzalanan protokolle Sur-i Sultani’yi bütünleştirme kararı alındığını belirten Ayşe Erdoğdu, Gülhane Hastaneleri’nde Topkapı Sarayı’nda hiç sergilenmeyen koleksiyonlara yer verileceğini söyledi. Gündoğdu, buranın yakın zamanda müze olarak açılacağı müjdesini vererek Saraya tahsis edilen Matbaa-i Amire’nin de güçlendirme ve restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

ASKERİ DEPOLARA ÇOCUK ATÖLYESİ  

Askeri depolarda ise geçici sergi salonu ve çocuk eğitim atölyesi yapılacağını vurgulayan Ayşe Erdoğdu “Dört askeri depo geniş sergileme alanları oluşturuyor. Sarayın en büyük eksiği çocuklarla ilgili bir eğitim birimimiz olmayışı idi. Birinci depoda bunu gerçekleştireceğiz. İkinci depoda ithal porselenler sergilenecek. Porselenin icadından itibaren bütün gelişimlerini gösteren koleksiyonlarımız var. Üçüncü depoda Osmanlı’da atla ilgili bir sergileme var. Saltanat arabaları ve raht hazinesi burada olacak” şeklinde konuştu.  

Türk müzeciliğinin temelini oluşturan Aya İrini’de restorasyon çalışması yapılacağını söyleyen Erdoğdu, “Darphane’nin bize tahsis edilen 1, 2 ve 5 nolu yapılarında bir araştırma merkezi yapmak istiyoruz. El Yazma Eserleri Kütüphanesi, Dokümantasyon ve Yeni Baskı Eserler Kütüphanesi başta olmak üzere bununla ilgili birimler, fotoğrafhane ile bu eserlerin restorasyon atölyelerinin yer aldığı yerler yapılacak” dedi. Kimyahane içerisinde dünyanın ilk laboratuvarlarından birinin bulunduğu Kimyahane’nin de Laboratuvar Müzesi yapılması planlanıyor. 

HAREM’İN İÇİ KATMAN KATMAN

Harem Restorasyonlarında Yeni Keşifler konulu tebliğinde aslında mevcut olan ancak üzeri kapatılmış noktaların belirli müdahaleler yapılarak gün yüzüne çıkardıklarından bahseden Nevhiz Koyukan, “Sur-i Sultani kapsamında halen sarayda devam eden 30 restorasyon işi var. Araştırmalar sonucu çıkan mimari detaylar belgeleniyor. Uzun soluklu konservasyon, sağlamlaştırma ve restorasyon çalışmaları Topkapı Sarayı’nda bu iş için kurulan çeşitli atölyelerde ve mahallerinde sabırla ve itinayla yaklaşık 300 kişiden oluşan uzman ekipler ile sürdürülüyor” şeklinde konuştu.

Üç etapta neler yapıldığına dair katılımcılara detaylı bilgiler veren Koyukan, şunları kaydetti: 1. Etapta aslında etaplarda yer almayan Altın Yolda, 45-50 cm aralıkla sıralanan ve 12-16 cm kesitlerindeki dövme gergi demirleri arasında yer alan T şeklinde yaprak tavan tuğlaları tespit edildi. Sultan İbrahim odasında sonradan uygulanan sıva katmanı bütün olarak yerinden alındı ve alt katmanlar ortaya çıkarıldı. Cevri Kalfa Dairesi’nde yer alan ocak özgün yöntemlerle yeniden yapıldı. Kalem işi araştırmasında duvar resminde raspa yapıldı. Çürümüş, taşıcılığını yitirmiş tonoz gergi demirlerinin paslanmaz dolu gergiler ile değiştirildi. 

KAYNAK: STAR