"Verimli arazilerin kullanımında savurganlık var"

Bayraktar, "5 Aralık Dünya Toprak Günü" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kentleşme ve sanayileşme sürecinin iyi yönetilemediğini, her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazisinin konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, karayolu yapımı nedeniyle kaybedildiğini ifade etti.

Ülke topraklarının yüzde 63'ünde şiddetli ve çok şiddetli, yüzde 20'sinde orta ve yüzde 7'sinde ise hafif derecede erozyon görüldüğüne işaret eden Bayraktar, "İşlenen tarım alanlarının yüzde 59'u, çayır-mera alanlarının yüzde 64'ü, orman-maki alanlarının ise yüzde 54'ü çeşitli derecelerde erozyona maruz kalıyor. Ülkemiz tarım arazilerinin erozyondan, çölleşmeden korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yeterince mevcuttur ancak önemli olan bu yasal düzenlemelerin ödünsüz uygulanmasıdır." ifadesini kullandı.

Bayraktar, tarım arazilerinde bilinçsiz sulama nedeniyle tuzlulaşma oranının arttığını, bu arazilerin gün geçtikçe çoraklaştığını belirterek, GAP Projesi uygulamaya geçmeden önce yörede 10 bin hektar civarında olan çoraklaşmanın, uygulamadan sonra 60-70 bin hektara ulaştığını kaydetti. Bayraktar, "Bunun da nedeni 'çok su, çok ürün verir' anlayışından kaynaklanan bilinçsiz sulamadır." değerlendirmesinde bulundu.

Tahrip edilmiş bir arazinin eski haline dönüştürülmesinin hem maliyetinin yüksek hem de başlangıçtaki üretim düzeyine ulaşmasının zor olduğunu ifade eden Bayraktar, bu kapsamda çiftçilere verilecek eğitimin önemine dikkati çekti.

Tarım arazilerinin korunması konusunda çok hassas hareket edilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Alternatif marjinal araziler mevcutken verimli tarım arazilerini tarım dışı amaçlarla kullanmak büyük savurganlıktır. Birinci sınıf sulamaya uygun tarım arazilerimizin imara açılmasına asla izin vermemeli, bu araziler üzerine sanayi tesisleri, şehirler kurmamalıyız. Turizm, madencilik, ulaştırma için verimli tarım arazilerimizi kullanmamalıyız."