Bakan Kurum açıkladı: Evden beklentiler değişecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Covid-19 sonrasında tüm diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de geleceği yeniden yorumlayacağını söyledi. Her şeyi yeniden gözden geçireceklerini, belki birçok şeyi yeniden inşa edeceklerini anlatan Murat Kurum, şehircilik yaklaşımlarının yeniden gözden geçirileceğini belirtti.

Bakan Kurum açıkladı: Evden beklentiler değişecek
Bakan Kurum açıkladı: Evden beklentiler değişecek
GİRİŞ 17.12.2020 15:58 GÜNCELLEME 17.12.2020 15:58

Turkuvaz Medya Grubu’nun amiral gemisi Sabah Gazetesi’nin Turkuvaz Medya Merkezi’nde gerçekleşen ‘Sabah 35. Yaş Sektör Buluşmaları’na bir video ile katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sabah Gazetesi’nin 35’inci yaşını gönülden kutladığını ifade etti. Dünyanın ve Türkiye nüfusunun hızla şehirleştiğine dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde şehirlerde yaşayan nüfus tam 2,5 kat artacak. Ülkemizi, yeni sürece hazırlamak adına tüm şehirlerimizin gelecek 50 yılı, 100 yılı planlıyor, ‘Güçlü Türkiye’nin Güçlü Şehirlerini’ projelendiriyoruz. Bu uzun vadeli planlamanın çok geçerli, rasyonel nedenleri var. Bu konuyu, Covid-19 ve küresel ısınma üzerinden açıklamakta fayda görüyorum. Öyle zannediyorum ki tüm diğer ülkeler gibi biz de Covid-19 sonrasında, geleceğimizi yeniden yorumlayacağız. Her şeyi yeniden gözden geçirecek, belki birçok şeyi yeniden inşa edeceğiz. Covid-19 en çok şehir merkezlerinde yayılmakta, bu da şehircilik konusunda nelerin değişeceği, nelerin aynı kalacağı sorusunu beraberinde getirmektedir. Bugün dünyanın en saygın kurumları, yapı sektörünün küresel aktörleri, bu soruya cevap aramakta, şehircilik yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmektedir. Salgın hastalıklar ve iklim krizi nedeniyle şehir hayatımızda köklü değişiklikler olmaya devam etmektedir” diye konuştu. 

‘DÖRT TEMEL ARGÜMANIMIZ VAR’

Evlerin, işyerlerinin ve şehirlerin yeni normale nasıl uygun hale getirileceğinin tartışılmaya başlandığına vurgu yapan Murat Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle yeni normal dönemde bakanlık olarak şehircilikte dört temel argümanı önemsiyoruz. İnsanın temel ihtiyaçlara erişimine her zamankinden daha çok odaklanıyoruz. Ucuz konut sağlama ve meydanlar, açık alanlar, millet bahçesi gibi yeni kamusal alanlar oluşturma noktasında daha çok gayret gösteriyoruz. Konut çevresine serpiştirilmiş bir donatı anlayışını değil, donatı merkezli bir konut anlayışını hâkim kılmak için çaba gösteriyoruz. İnsan sağlığını en iyi noktaya taşımaya gayret ediyoruz. Projelerimizin merkezine çevreyi, doğayı, mavi ve yeşil alanları getiriyoruz. Bugün hamdolsun merkezinde insan olan kentsel dönüşümle; afetlere hazır, kimlikli, engelli dostu şehirler inşa ediyoruz.”

Dar gelirli vatandaşlar için on binlerce yeni sosyal konut ürettiklerine dikkat çeken Bakan Kurum, “Millet bahçeleri ve ekolojik koridorlarımızla yeşil alanlarımızın, korunan doğal alanın büyüklüğünü arttırıyoruz. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde başlattığımız Sıfır Atık çatısı altında yüzlerce yeni çevre projesini, iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bölgesel ve yerel eylem planlarımızı hazırladık, uygulamaya koyduk. Bugün sahadaki tüm inşa projelerimizi enerji verimli, sıfır atık uyumlu ve akıllı bina özellikleriyle donatılmış yapı teknolojileriyle inşa ediyoruz. Tecrübelerimizi paylaşma, yeni iş birliği alanları geliştirme noktasında; kapımızın belediyelerimize ve özel sektörümüze, açık olduğunu her zaman ifade ediyorum, burada da tekrar ifade etmek isterim. Gelin, şehirlerimizi yeni normale, hep birlikte hazırlayalım, yavrularımız için yeni bir geleceği hep birlikte inşa edelim” dedi.

‘EVDEN BEKLENTİLER DEĞİŞECEK’

Yeni bir döneme girildiğini, yeni şeyler söylemenin, yeni bir şehir düşüncesini hâkim kılmanın zamanı olduğunu belirten Murat Kurum, salgın ve iklim krizinin bu dağınıklık, bu çarpıklık, bu karmaşa konusunda; herkesi yeniden düşünmeye sevk ettiğini söyledi. Murat Kurum, “İnsanımız; artık bu yığılmanın ne kadar sakıncalı olduğunu anlamıştır. İnsanlarda, şehirden kaçış, kırsal alanda yaşama isteği ortaya çıkmıştır. Sektörün içinden gelen bir kardeşiniz olarak; sektör temsilcilerimizden özel bir ricam var. Artık; insanımızın yeni oluşan sosyal ve duygusal gerekçelerini işimizin merkezine alalım. Ar-Ge’mizi ‘insan ve çevre merkezli bir yapılaşma’ alanına yeniden odaklayalım. İnsanımız artık evde uzun zaman geçiriyor, evden çalışma kültürü yerleşiyor. Bu nedenle inşa edeceğimiz evlere, barınmanın çok ötesinde bir anlam yüklememiz gerekiyor. Artık vatandaşların yeni talepleri olabilecek. Daha küçük bir ev olsa da, daha fazla oda sayısı talep edilebilecek. Yine daha büyük teraslar, kat bahçeleri, daha geniş balkonlar, dikey tarım gibi dış mekân kullanımlarına talep artacak” diye konuştu.

‘54 MİLYON İNSAN AFETLERE KARŞI GÜVENCE ALTINDA’

Ülke nüfusunun yüzde 71’inin deprem bölgesinde yaşadığına dikkat çeken Murat Kurum, “Depreme hazırlığın yegâne yolu, kentsel dönüşümdür, deprem dönüşümüdür. Deprem dönüşümü, terörle mücadele kadar önemlidir. Cumhurbaşkanımızın, 2012 yılında, her türlü siyasi bedeli göze alarak İstanbul’da başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğimizi; ‘Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm’ hedefiyle daha da hızlandırdık. 2012 yılından bu yana 1.5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Son 18 yılda, kentsel dönüşümle, sosyal konutlarımızla ve yapı denetim sistemimizle binalarımızın yüzde 65’ini güvenli hale getirdik. 54 milyondan fazla vatandaşımızı afetlere karşı güvence altına aldık” ifadelerini kullandı. 

İstanbul’da, 370 bin bağımsız birimden oluşan 72 bin binayı yenilediklerine vurgu yapan Murat Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“TOKİ’yle İstanbul’da 22 ilçede 41 kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Bu kapsamda 85 bin konutu projelendirdik. Sadece son 8 ayda İstanbul’da 10 bin konutun temellerini attık. Özellikle İstanbul’un dönüşümü için çok önemli olan,

60 bin konutluk dev kentsel dönüşüm projemizi Esenler’de başlattık. Yine, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 60 bin vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren Yeni Fikirtepe Projesi’yle 15 bin konutun inşasına başlıyoruz. Deprem sonrası Elazığ, Malatya ve İzmir’de toplam 31 bin yeni yuvamızın inşa süreçleri hızla devam ediyor. Sekiz ay gibi kısa bir süre içerisinde Elazığ’da ve Malatya’da 3 bin konutumuzu vatandaşlarımıza teslim ettik. Şu anda, ülke genelinde, sahada yatırım değeri 81 milyar TL olan 272 bin sosyal konut ve kentsel dönüşüm konutumuzun inşası devam ediyor. 2021 yılında da, toplam bedeli 25 milyar lira olan 80 bin konutluk kentsel dönüşüm ve sosyal konut projemize başlayacağız. Böylece, devam eden 272 bin konut ve başlatacağımız 80 bin konut olmak üzere toplam 350 bin konutumuzla 1.5 milyon vatandaşımızın konut ihtiyacına cevap vermiş oluyoruz.”

YATAY MİMARİYE İLGİ ARTIYOR

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un konuşmasının ardından Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun moderatörlüğünde Gayrimenkul ve Şehircilik Paneli başladı. Panele Bakan Yardımcısı Fatma Varank ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç online katılırken, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya ve Emin Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M.Musab Üstün sektöre ilişkin görüşlerini paylaştı.

2020 yılının herkes için çok farklı bir yıl olduğuna dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatma Varank, yıla Elazığ depremi ile başladıklarını sonrasında ise dünyayı etkisi altına koronavirüs pandemisinin yaşanmaya başladığını söyledi. Bu beklenmeyen gelişmenin ardından aksiyon alarak, sektörden gelen istekler üzerine düzenlemeler yaptıklarını kaydeden Varank, “İçinde bulunduğumuz süreçte artık salgınla yaşamayı öğrendik. Bunun gayrimenkul sektöründe olan etkilerini yaşamaya başladık. Gayrimenkul sektöründe de değişimler yaşanmaya başladı. Şimdi bakanlığımıza ulaşan tekliflere bakıyoruz. Artık daha düşük yoğunluklu yapılaşma, daha az katlı binalar için teklifler gelmeye başladı. Artık insanlar bunu talep ediyor. Sektör de buraya doğru kayıyor. Dikey mimariye yönelimin bütün şehirlerde oluşmaya başladığı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yönelimi durdurmaya yönelik telkinlerde bulunuyordu. Şimdi ise artık dikey mimariye olan ilgi azaldı. İnsanlar doğayla iç içe yaşayabileceği gayrimenkullere yöneldi. Hatta arazi alıp kendi evlerini yapmaya başlayanlar oldu” ifadelerini kullandı.

Yatay mimari konusunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da, “Yatay mimari konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyarıları bizler için ufuk açıcı oldu. Şimdi herkes yatay mimariye yönelmeye başladı” dedi.

Kayseri özelinde bakıldığında şehir merkezinde yüzde 80 nüfus yoğunluğu oluştuğu bilgisini veren Büyükkılıç, “Bu durumu tersine çevirmek için çalışmalarımız sürüyor. Pandemi sürecinde ortaya çıkan HES uygulamasına bakıldığında da çok katlı binaların olduğu yerlerde kırmızı haritaların yoğunlaştığı görülüyor” diye konuştu.

Kayseri’nin ticaretiyle, kültürü ve turizmiyle bir çekim merkezi olduğunu belirten Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erciyes Kayak Merkezi bizim olmazsa olmazımız. 19 Aralık’tan itibaren kayak merkezimize yabancı turistler gelmeye başlıyor. Pandemi kısıtlamalarından daha az etkilenmeleri için bölge için gerekli talimatları verdik. Merkezi daha da geliştirmek için çalışmalarımız sürüyor. Bölgedeki otel yatırımlarını yakından takip ediyor, yeni yatırımlara da ihtiyaç olduğunu söylemek istiyorum.”

‘ARAZİ GELİŞTİRİLMESİNE İHTİYAÇ VAR’

Koronavirüs sürecinin birçok şeyi değiştirdiğine vurgu yapan Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “Taleplerin, düşüncelerin yönü değişti. Daha alçak, yaygın, bahçeli, geniş balkonlu binalara talep gelmeye başladı. Artık daha düşük katlı binaların yapılması isteniyor. Bu da şehirlerde yayılma sürecini başlattı. Ancak bu yayılım için araziye ihtiyaç var. İnsanlar daha çok şehirlerde yaşamak istiyor. Bizim de daha geniş alanlarda arazi üretmemiz gerekiyor. Bakanlık ve belediye meclislerinde bu konuda onayların çıkmasını bekliyoruz. Arazi gelişiminde bir takım gayretler var, ancak 2021’le birlikte bunu daha da arttırmalıyız” dedi.

Kentsel dönüşümün de çok ciddi bir konu olduğuna vurgu yapan Çetinsaya, şunları söyledi:

“Sabah Gazetesi’nin kentsel dönüşüm sürecine 2012’den beri çok büyük destekleri oldu. O dönem yapılan haberlerin ardından süreç daha da hızlandı. Yasalar çıkarıldı. 2012’de kentsel dönüşüm yasası devreye girdi. Bu büyük bir aşamaydı. Ancak artık yasada bir takım değişiklikler yapılması gerekiyor. Güncellemeye ihtiyaç var. Mahkeme süreçleri dönüşüm yapmayı zorlaştırıyor.”

‘EV ALMAK İSTEYENLERE FİNANSMAN SAĞLIYORUZ’

Emin Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Musab Üstün de Eminevim hakkında bilgi verdi. Şirketin 1991 yılında otomobil satışı üzerine kurulduğunu belirten Üstün, “Aylık 300 milyon TL’lik ev ve otomobil finansmanı sağlıyoruz. Pandemi sürecinde yüzde 10 büyüdük. Gelecek yılda yüzde 20 büyüme hedefimiz var. İlk olarak yerli ve faizsiz bir sistem olduğu için halk bu sistemi sahiplendi. Sisteme kayıtlı 200 bin üyemiz var. Bugüne kadar da 175 bin kişiye ulaşıldı. Örneğin 100 aylık bir grubumuz var. Vatandaş 200 bin TL’lik sisteme kayıt oluyor. Aylık ödemesi oluyor. Önden de bir peşinat alınıyor. Sürece giren ne zaman evi alacağını biliyor. Ev sahipleri de çekilişle belirleniyor. Şirket olarak biz ev almak isteyenlere finansman sağlıyoruz” diye konuştu.