Patlayıcı Mühendisliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Kahriman, Türkiye'de patlayıcı mühendisliğinin dünya standartlarında uygulandığını belirterek, "Kanal İstanbul’da usulüne uygun yapılacak kontrollü patlatma faaliyetlerinin, su kaynakları başta olmak üzere çevredeki bina ve tesislere herhangi bir hasar verme riski bulunmamaktadır." dedi.

Yıkım tehlikesi bulunan riskli yapıların tespiti, bunların yıkılması ve yeniden yapılması amacıyla 2012'de çıkarılan kentsel dönüşüm yasası kapsamında İstanbul'da 66 bin binanın risk tespiti yapılırken, 325 bin hane de evlerini kentsel dönüşüme dahil etti.

Uzmanlar İstanbul genelinde 400 bin binanın riskli olduğunu ifade ederken, riskli bina tespiti için ise 7 detaya dikkat çekiyor.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, binaların çökmesinde sadece kullanılan malzemenin değil kaçak kat çıkılmasının da etkili olduğunu belirterek, "Binaların taşıyıcı sistemi bireyler tarafından beton numunesi alınarak kontrol edilmeli." dedi.

İstanbul Kartal'da 8 katlı binanın çökmesi tüm Türkiye'yi üzüntüye sürüklerken, dikkatleri tekrardan oturduğumuz binaların dayanılırlıklarına yöneltti. Uzmanlar olası bir depremde büyük felaket yaşanılacağını belirtirken, mutlaka her binanın risk analiz raporu alması ve gerekli çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini bildirdi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı, 13 ülkeden 24 enstitünün yer aldığı RISE projesinin Türkiye’den tek partneri oldu.