Dayanıklı yeni binalar için su yalıtımı şart!
Türkiye'de ekonominin önümüzdeki 20 yılda en önemli belirleyenlerinden biri olacak kentsel dönüşüm konusu "Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi"nde ele alındı.
13 Şubat 2013 tarihinde Ankara'da İller Bankası Konferans Salonu'nda gerçekleşen zirvede; kentsel dönüşüm sürecinde yapılması gerekenler, karşılaşılabilecek zorluklar, paydaşların beklentileri, kentsel dönüşümün ekonomiye katkıları ve daha birçok sorunun yanıtı arandı. Zirveye katılan BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz, yaptığı sunumla yeni yapılacak binaların güvenli ve sağlam olması için su yalıtımının kritik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'de gelecek 20 yılda gündemin en önemli maddesi olacak kentsel dönüşüm, Ankara'da gerçekleştirilen "Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi"nde masaya yatırıldı. Zirvenin konuşmacıları arasında yer alan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz yaptığı sunumla su yalıtımının önemine dikkat çekti. Deprem tehdidi altında bulunan ülkemizde binaların depreme karşı dayanıklılığını artırmada su yalıtımının önemli bir faktör olduğunu belirten Meltem Yılmaz, su yalıtımının zorunlu olması halinde yeni yapılacak tüm binaların sağlıklı, dayanıklı ve uzun ömürlü olacağını belirtti.
Zirvenin açılış konuşmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İller Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Çalkan ve İMKON İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu yaptı.
BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz; kamu, özel sektör, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından pek çok katılımcıya kapılarını açan zirvenin "Farklı Açılardan Kentsel Dönüşüm Süreci" adlı ikinci oturumunda sunum yaptı. "Kentsel Dönüşümde Su Yalıtımının Önemi ve İnşaat Malzemeleri Sektörüne Düşen Görevler" başlıklı sunumunda Meltem Yılmaz, kentsel dönüşümle yıkılıp yeniden yapılacak binalara su yalıtımı uygulanmasının olası depremlere karşı alınabilecek en önemli tedbir olduğunu belirtti.
Rakamsal verilerle ülkemizin içinde bulunduğu duruma da dikkat çeken Meltem Yılmaz şunları söyledi: "İstanbul'da 1999 depreminin ardından incelenen 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 79'u hasarlı bulundu. Bu binaların yüzde 64'ünde korozyon tespit edildi. Bu da söz konusu binalarda su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerindeki demirlerin çürümüş olduğu anlamına geliyor. Su yalıtımsız bir bina 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66'sını kaybediyor. Türkiye geneline baktığımızda 19 milyon konut olduğu ve bunların 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul'un, 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Ankara'da ise tespit edilen 428 bin konutun sadece yüzde 10'unun yapı denetim sistemine dahil olabildiği, kalan konutların deprem dayanımı açısından tereddütlü statüde olduğu görüldü. Bu rakamlar çok çarpıcı ve aynı zamanda kentsel dönüşümün ne kadar önemli bir gereklilik olduğunu da ortaya koyuyor."
Su yalıtımının ülkemizde henüz daha zorunlu bir standart haline gelmediğini belirten Meltem Yılmaz; "Türkiye gibi nüfusunun yüzde 95'inin deprem kuşağı üzerinde yaşadığı bir ülkede su yalıtımı bir bina için hayati öneme sahip. Bugüne kadar yaşadığımız deprem sonrasındaki acı tabloları bir daha yaşamamak adına alacağımız ilk tedbirlerden biri mutlaka su yalıtımı olmalı. Ancak ülkemizde maalesef su yalıtımı henüz zorunlu bir standart haline gelmedi. Bakanlığın bu konuda çalışmalar yaptığını biliyoruz. Kentsel dönüşüm sürecinin henüz daha başındayken su yalıtımı zorunlu bir standart haline gelirse; daha dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli, sağlıklı ve konforlu binalar yapabiliriz" diye konuştu. BİTÜDER Genel Sekreteri ayrıca merdiven altı üretimle mücadele için bakanlığın bu alandaki piyasa gözetim denetim faaliyetlerinin önemini vurguladı.
Üç oturumun düzenlendiği zirvede, kentsel dönüşüm sürecinde yapılması gerekenler, kentsel dönüşümde karşılaşılacak zorluklar ve çözüm yolları, kentsel dönüşümün ekonomik boyutları, arsa sahipleri ve kat maliklerine düşen görevler, parsel birleştirme ve emsal artışı gibi halkı da yakından ilgilendiren birçok konu ele alındı.